KEMALPAŞA, Artvin İlinin Karadeniz kıyısına yerleşik şirin bir beldesidir.Tarihine bakıldığında bir çok medeniyetlere kucak açtığı görülmüştür.
Tarih boyunca "Makriyali" adıyla bilinen Kemalpaşa, Cumhuriyetin ilanından sonra, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu M.Kemal Atatürk 'ün adına atfen "KEMALPAŞA" adını almıştır.
Kemalpaşa ilk defa M.Ö.680 yılında İskitler tarafından yerleşim alanı olarak kullanılmaya başlamıştır. M.Ö. 415 yılları arasında Bizanslıların istilasına uğramıştır. 1490-1512 yılları arasında Yavuz Sultan Selim'in Trabzon Valiliği sırasında, Osmanlı İmparatorluğunun egemenliğine girmiş ise de bir dönem Safeviler'in daha sonrada Gürcülerin denetimine geçmiştir.
1509 yılında Yavuz Sultan Selim Hopa ve yöresini Osmanlı İmparatorluğuna katarak, Rum-Pontus hükümdarlığına son vermiş ve Batum'daki Gonye kalesini fethederek Hopa'yı Gonye Sancağına bağlamıştır. Adını ise Acemce Güzel anlamına gelen "Hop" koymuş "Hop" zamanla Hopa'ya dönüşmüştür.
1551 tarihinde kesin olarak Osmanlı hakimiyetine giren Artvin ve çevresi Ardanuç Sancağı olarak teşkilatlandırılmış daha sonra Livana Sancağı haline getirilerek babadan oğla geçmek suretiyle; Livana, "Yurtluk ve Ocaklık" Ardanuç, ise "Zeamet ve Tımar" olarak verilmiştir.
Lala Mustafa Paşa tarafından 1578 yılında fethi sonucu, merkezi Ahıska olmak üzere Çıldır Eyaletinin kurulması ile bu eyalete bağlanan Hopa İlçesi 1829 da Çarlık Rusya'sı ile yapılan Edirne Antlaşması ile Ahıska'nın bu ülkeye verilmesi neticesinde Trabzon Eyaletinin bir sancağı olan Batum'a Hopa ile birlikte bağlanmıştır. 1877-1878 de 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı - Rus Savaşı sonunda imzalanan Kars-Ardahan Anlaşması ile Ardahan ve Hopa Kemalpaşa bucağına kadar, Batum dahil olmak üzere Rize Sancağına bağlanmıştır.
1915 yılında bölge Ruslar tarafından tekrar işgal edilmiş, I. Dünya Savaşına kadar süren bu işgalde yerli halk "Teşkilat-i Mahsusa" çerçevesinde örgütlenerek direnişe başlamıştır.
17 Ekim Bolşevik İhtilali'nin ardından Rusların bölgeden çekilmesi sonucu, yeni Sovyetler ile 18 Aralık 1917 tarihinde imzalanan Erzincan Mütarekesi uyarınca 17 Aralık 1918 tarihinde İngilizler tarafından işgal edilip Gürcülere devredilmiş, 22 Şubat 1921' de Gürcülere verilen Ültümatom sonucu nihai olarak Türklerin denetimine bırakılmıştır.
31 Mart 1918 de Brest-Litovsk Anlaşması sonucu, Ruslar Kemalpaşa-Hopa yöresini terk etmiş ve 14 Mart 1921 de Kemalpaşa-Hopa Milli sınırlarımıza dahil edilmiştir.
1936 yılından sonra, Hopa Artvin İline bağlanan Kemalpaşa da 51 yıl süre ile Bucak (Nahiye) statüsünde idari yapıyı devam ettirmiş iken, sonradan bucak müdürlüğü kadrosu kaldırılarak köy statüsüne dönüştürülmüştür.
1987 Yılına kadar Köy Muhtarlığı olarak, idari yapısı devam etmiştir.
BELDENİN TARİHÇESİ
Coğrafi yapısı, nüfus yoğunluğu sosyal ve ekonomik durumu, turizm potansiyeli, Ticari cazibe merkezi olma özelliği de dikkate alınarak bir referandum neticesinde, 24.12.1987 tarih ve 87/34086 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına itsinden, 26 Mart 1989 tarihinde, ülkemizin genelinde yapılan Genel Yerel Seçimler Sonucunda Belediyesine kavuşmuştur.
Kemalpaşa Beldesi, bağlı bulunduğu Hopa ilçe merkezine 14 km uzaklıkta olup,köyleri ile birlikte yaklaşık on bin nüfuslu bir yerleşim birimidir. Sahil kesiminde yer alması ve buradan geçen Sarp-Samsun transit karayolu ile diğer büyük yerleşim yerlerine ve Bağımsız Devletler Topluluğuna kara yolu ulaşımı, sağlanması itibarı ile kasabanın önemi bir kat daha artmıştır.
Kemalpaşa, mevcut yerleşim birimlerinin ilk merkezi olma fonksiyonu yüklendiğinden, sonuç olarak, eğitim-öğretim, sağlık, ticaret ve ulaşım aktiviteleri nüfusa göre oldukça gelişmiştir. Kemalpaşa'nın ana geçim kaynağını Yaş(Yeşil) Çay Yaprağı üretimi teşkil etmektedir.Bu tarımsal üretime paralel olarak, yöre için oldukça önemli ekonomik değere sahip Devlet Çay Fabrikası kurulmuştur. Çay yaprağı ile elde edilen gelir aileyi geçindirebilecek düzeyde değildir.
Yerleşim,bölgenin coğrafi yapısı gereği çok dağınıktır. Bununla birlikte sahilde düz alanlar boyunca kentsel yerleşim belirgin bir farklılık göstermektedir.
Kemalpaşa'da İmar Planı yapılırken, Doğu Karadeniz Bölgesinin tipik özelliği olan arazi azlığı göz önüne alınarak tarım alanlarına oldukça geniş yer verilmiş, çevrenin yerleşim konumundaki yoğun yapılaşma sonucu, Şehir İmar Planı, tarım alanları değiştirilerek, şehirsel yapılaşmaya uygun hale getirilmesi zorunluluk halini almıştır.
Belediyenin bu yöndeki çalışmaları hızlandırılmış olup, yerine getirilecek Alt-yapı hizmetlerinde bu rasyonel çözümlemeye paralel olarak yürütülecektir.
Şehir İmar Planını, 50 yıl sonrası düşünülerek, nüfusun sürekli artacağı, yapılaşmanın yoğunlaşacağı, turizmin hızla gelişeceği, göz önünde tutularak geliştirilecektir.
Kemalpaşa'dan geçen transit kara yolu güzergahında trafik akışı yoğunluğunun önlenmesi, trafiğin rahatlayabilmesi bakımından beldenin yerleşik sosyal, idari, ticari tesislerinin kuruluş ve faaliyet alanlarının iç kesimlerinde konuşlandırılmasına özen gösterilmektedir.
Transit geçen turizm trafiğinin Kemalpaşa'da konaklamasını sağlamak açısından kara yolu çevresinde müsait bölgelerde otopark ve ticaret alanları (otel-motel vs.) yerleştirilmesi planlanmaktadır.
Kemalpaşa sahil şeridi deniz ve yat turizmine oldukça elverişli temiz ve uzun bir kıyıya sahiptir. Sarp Sınır kapısına 4 km gibi kısa bir mesafede bulunması ve Bağımsız Devletler Topluluğundan gelen turistlerin ilk uğrak yeri olması nedeniyle ticari ve turistik konumu daha da artırmaktadır.
Bu nedenle, Kemalpaşa'nın eğitim, sağlık, sosyal, kültürel, turizm ve ticari alanlarda geliştirilmesi özellikle ticaret ve turizmin gelişmesiyle büyük bir gelir kaynağı olarak ülkemizin ekonomisine de destek sağlayacağı göz önüne alınarak bu hizmetlere yönelik belediye projeleri teknik ve finans açısından merkezi idare tarafından desteklemelidir